Dile kolay değil mi ? 3 yıl.. Okulun zorluğu arkadaş ortamı vesaire derken 3 yıl boyunca internet'i sadece sosyal ağ amaçlı kullandım! Sektör'ün ilklerinden olmama rağmen ve kendi çapımda bir şeyler yapmış olmama rağmen şu sıralar kendime çok kızıyorum, eğer 3 yıl boyunca SEO üzerine bir şeyler yapmış olsaydım şimdi aylık Adsense gelirim aylık en azından 200 $ civarıydı. Tabi o meşhur sözü söylemek isterdim; "Dönüşüm muhteşem olacak" ancak öyle olmuyor! Bir müddet yeniden uyum sağlamak amacıyla makaleler okuyorum tabi eskisiyle de karşılaştırıyorum; sektöre yeniden dönmeye karar vermem ile birlikte hemen eşe dosta duyurdum böyle böyle sektördeyim yeniden diye ve bir kaç tane şirket için web tasarım işi aldım, dreamweaver programımı kurdum ve gerçek şu ki unutmuşum! :) Neyse ki ilk sayfayı bitirdiğimde ( zorlandım ) 2005 yıllarını hatırlayıp o dönem takip ettiğim 2 forumdan bir tanesi olan iyiniyet'i ziyaret ettim, e-ticaret olayına yönelmiş olan web sayfası neyse ki eski kullanıcı adımı ve şifremi bildi ve giriş yaptım. Ancak eskiden ben foruma bir şeyler yazdığımda bana çok çabuk yardımcı olurlardı, zamanla bu forumun sisteminin değiştiğini anladım ve bir diğer takip ettiğim forum olan Ron'a girdim orasının baya kalabalık olduğunu gördüm ve Rahmi abi diye birisi video ile seo hakkında ipuçları veriyordu takdir ettim ancak Ron siteside olayı e-ticaret'e dökmüş, orada da istediğim forum formatını bulamayınca "LinkedIn" sosyal paylaşım platformuna yöneldim mecburen. Şu sıralar oradan destek alıp kendimi geliştirmeye ve hatırlama çalışıyorum olayları. Umarım Türkiye'dede 2005 yıllarında ki gibi ticaret olmayan bir forum kurulur da bizde seve seve yardım eder, yardım alırız..
Home » Archives for Şubat 2012
2002-den 2012-ye internet
İnternet'te bir çok sayfa tasarladım; şirketler, kılavuzlar, dosya arşivleri ve makale sayfaları. Benim internet olayım; 2002 yıllarında ilk okul 8. sınıfta iken dedem'in bana çok uzaklardan hediye ettiği bilgisayarımda "FIFA World Cup 2002" oyununda o saçma yıldızlı şutların gerçek dışı olduğunu algılamam ile başladı. Ve o dönem Türk Telekom 'un yekten internet sektörünü #145 abonelikli ve 146 abone olmaya gerek olmayan çevirmeli ağ bağlantısı(dial up)# ile yönettiği dönemdi. Her ne kadar şu dönemde autocad gibi ağır bir programı kullanan kişi benim babam olsa da maalesef o dönem internete bilgisayara karşı bir babam vardı ve saatlik ücretini 2012 şubatına göre tahmin edersek yaklaşık 1 lira idi saatlik 146 çevirmeli ağ bağlantısı ücreti. Kendime haftalık 1 liralık yani 1 saatlik bir sınır koyarak internette cirit atmaya başladım. O dönemde subdomain web siteleri ücretsizdi ve popülerdi diyebilirim. Hatırladığım en popüler subdomain web sayfası program.arsivi.com vardı bende onlar gibi olabilmeyi hayal edip bir tane ücretsiz subdomain ve 3-5 mb boyutunda bir web sayfası için harekete geçtim. Sonrasında o dönem internetini yaşayanlar iyi bilir mynet çok popülerdi ve mynet de subdomain.mysite tarzı bir hizmeti vardı başka bir haftada onu kurcalamaya başladım derken tabi ki tatmin etmeyen bir internet hızı ile mecburen o dönemin yazışma aracı "icq" kullanarak polonyalı kızları ekleyip (yaklaşık 5 senedir kullanmasam da hatırlarım icq numaramı:) 3033305733) dil geliştirmeye çalıştım. Tabi dünya için 1453,1789 gibi yıllar ne kadar önemliyse benim içinde arkadaşlarla gittiğimiz internet cafe 'nin camına kocaman 1024 Kbps hız ile ADSL bağladık yazısını görmek o kadar önemli ve heyecan vericiydi. O vakitten sonra zamanımın bir çoğunu 146 internet'inin sinir bozuculuğundan çıkmış biri olarak internet cafede geçirdim. tahribat,cigicigi,cyber-warrior(bugüne kadar ban yediğim tek paylaşım platformudur) gibi hack platformlarında okuyarak deneyerek uğraşarak internet güvenliği hakkında kendimi geliştirdim. Ancak giderek yaşlanmam ve daha reel somut şeyler elde etme ihtiyacı duyduğum sırada aldım bir tane reseller hosting ( firmanın adını net hatırlamıyorum register hosting tarzı bişey olabilirdi). Evet ilginçtir ki benim hiç yekten bir hosting hesabım olmadı direk reseller hosting ile küçük internet sağlayıcı moduna girdim :). Hemen bir web sayfasının üzerinde çalışıp ilk sitem anadoluserver.com u tasarladım. Sektördeki açığı görebiliyordum ve benimde orada olmam gerektiğinin farkındaydım. Eksik tek şey ise bir banka hesabı idi. Babamı alıp Türkiye İş Bankası'na gittim ve 18 yaş altına verilen "ilk imza" banka kartımı edindim. Ve sitemde paypal haricinde artık iş bankası havale ile ödeme seçeneğim vardı. Yavaş yavaş messenger üzerinden teknik destek,satış derken 3-4 ayda 60 70 referans elde ettim, Hep ettim yaptım şeklinde konuşuyorum çünkü plesk problemini çözen de bendim, sunucuya uzak masaüstü bağlantısı yapıp yedekleme yapanda bendim, müşteri temsilcisi de bendim, web tasarımını yapan da bendim :) Referans sayısı yükseldikçe reseller hesabım kabarmaya başladı ve artık bir sunucu almam gerektiğinin farkına vardım ancak sunucu kiraları 18 yaşın altında olan bir çocuk için çok fazlaydı. Neyse ki VPS(virtual private server) sunucu hizmetini bedeli o kadar ağır değildi. Ve artık reseller değildim! Artık Anadolu Server alan adı, web alanı, web tasarımı ve reseller satışı yapıyordu. Kazandığım parayı değerlendirmem gerekiyordu ve şu sıralar birazcık çaptan düşmüş olsada hostbul.nete reklam vermeye başladım ve yaklaşık 9 ay içerisinde 250 civarı sadece hosting referansım vardı. Reseller referanslarım dan bahsetmiyorum bile! Böyle muhteşem giderken bilişim yasasının gelmesiyle müşterilerimi bir bilişim şirketiyle anlaşıp devrettim. Yani dükkanı kapattık :) Tabi benim için müthiş deneyimdi bu sektör! Diğer internet sektörlerinde ki maceralar artık bir başka yazıda.. :)
SaintOne